SYM PROGRAM ve TÜZÜK

 İçindekiler:

SOCIALIST YOUTH MOVEMENT-PROGRAMI

  • Önsöz
  • SYM’yi Var Eden Tarihsel Toplumsal Koşullar
  • SYM’nin Niteliği ve Amaçları
  • SYM’nin Çalışma Tarzı

SOCIALIST YOUTH MOVEMENT-TÜZÜĞÜ

  • SYM’ye Üyelik
  • Üyenin Hakları
  • SYM Üyesinin Yükümlülükleri
  • Üyelikten Çıkma
  • Üyelikten Çıkarılma
  • Delegelik
  • SYM Organları
  • SYM Genel Kurultayı
  • SYM Olağanüstü Genel Kurultayı
  • SYM Genel Komisyonu
  • Yürütmenin Görevleri
  • Denetim Kurulu
  • SYM’nin Mali Kaynakları

SOCIALIST YOUTH MOVEMENT-SYM PROGRAMI

Elinizde bulunan program, Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu bünyesinde faaliyet yürüten Socialist Youth Movement-SYM’nin, emperyalizme, kapitalizme, feodalizme ve her türden gericiliğe karşı dünya halklarının haklı ve meşru mücadelesinin Avrupa koşullarına özgün uyarlanmış halidir. SYM programı, politik kitle örgütlülüğü bilincinde, enternasyonal proletaryanın, ezilen sınıfların ve mazlum ulusların nihai çıkarına denk düşen her bir halkada bu mücadelenin büyüyüp serpilmesi için uğraş gösteren, bilimsel sosyalizm fikirselliğinden feyiz alınarak gerçekleştirilmiştir.

1989 yılında fikren ortaya atıldıktan sonra yürütülen yoğun tartışmaların sonucunda 1990 yılında resmen kurulan SYM, ortaya çıkış süreciyle, tarihsel anlamda büyük bir öneme haizdir. Çünkü Rus Sosyal Emperyalizminin, emperyalist tahakküme, “Sovyet” maskesi olmadan devam etme kararı ile birlikte, “tarihin bittiğini”, “sınıf mücadelelerinin sona erdiğini” söyleyen bir avuç azınlık gericiliğin ve onların neo-liberal kalemşorlarının estirmek istediği tasfiyecilik rüzgârına karşı mütevazı ve bir o kadarda kararlı bir cevaptır.

Kuruluş yıllarında, Türkiye-Kuzey Kürdistan’daki sınıf mücadelesinin aldığı boyut ile alakalı olarak, bünyesinde politik mülteci gençlerin olması, harekete rengini veren siyasal yönelimini oluşturmaktaydı. Hareketin ilk yıllarında, büyük oranda göçe zorlandığı coğrafyaya yönelik çalışma yürütmesi ve programının ezici çoğunluğunu bunun üzerinden şekillendirmesi, eksik ama koşulları itibariyle anlaşılabilir bir durumdu. Fakat Gençlik Hareketi’mizin 20. tecrübe yılında, Avrupa işçi sınıfı mücadelesinin parçası haline dönüşmüş, burada doğup büyümüş ve birebir buranın çelişkileri sonucunda emperyalist-kapitalist dünya gericiliğine karşı ayağa kalkan gençlik kitlelerini 20 yıl öncesinin programına göre harekete geçirmek, onları “Yeni İnsan” mücadelesinde birleştirmek oldukça güçtür. Tüm bu gerçeklerden yola çıkarak, Avrupa’da yaşayan göçmen gençlik başta olmak üzere, yerli ezilen gençlik yığınlarının devrimci mücadelesini harmanlayan, sosyalizm idealine ışık tutan, sınıfsız-sömürüsüz topluma işaret eden, ‘somut koşulların somut tahlili’ sonucunda, politik kitle örgütlülüğü kıstaslarına dayalı yeni bir program ele alınması kaçınılmaz olarak önümüzde görev olarak durmaktaydı. 17. Kongre’mizde bunu taban kitlesiyle tartışan ve sınıf mücadelesinin irdelenerek özgüllüğüne inen bir programın hazırlanması kararıyla birlikte, çalışmalar başlamış ve iradenin almış olduğu bu karar neticesinde elinizde bulunan program hazırlanmıştır. Socialist Youth Movement- SYM ismini aldığı 21. Kurultayı’yla belli noktalardan düzenlenerek son haline kavuşturulan SYM’nin yenilenen program ve tüzüğü, eski sürecini yadsıyan, rafa kaldıran bir metodolojiyle değil, bilakis geçmişin tecrübelerini bayrak edinen onu ilerleten bir anlayışla ele alınmıştır. Programımız, sınıf mücadelesi öncelliğinde, Halk Gençliğinin politik mevzilenişinde, sömürücü sınıflara karşı mücadelenin amansız teminatı olacaktır.

1.  Bölüm

SYM’yi Var Eden Tarihsel ve Toplumsal Koşullar:

1.) 19.yüzyılın sonlarına doğru, kapitalist üretim ilişkileri yeni bir evreye girmişti. Sermayenin sürekli yoğunlaşması, tüm üretim dallarında tek başına egemenlik kurması (tekelleşmesi), sanayi sermayesiyle banka sermayesinin birleşerek mali sermayeyi oluşturmaları, meta ihracının yerine sermaye ihracının tayin edici duruma gelmesi, yeni dönemin temel özellikleriydi. Sömürü dünyasının bu yönelimi sonucunda, yüz milyonlarca insan, emperyalist-kapitalist dünya sistemi altında yeni sömürü ilişkilerine entegre oluyor ve ucuz hammadde kaynakları, yeni pazar alanları için tekeller arası çatışmayı kızıştırıyordu. Bu sürece damgasını vuran mücadele, ekonomik çıkarların silah zoruyla garanti altına alınmasına yol açıyor ve emperyalist savaşlar gündeme geliyordu.

2.) Emperyalizm, dünya ekonomisinin üretici güçlerini korkunç bir şekilde arttırarak, tüm dünyayı kendi nüfusuna alır. Fakat aynı zamanda emperyalizm, kapitalizmin asalaklaşma, yozlaşma, çürüme, çökme gibi özelliklerini de beraberinde getirir. Kapitalizmin iç çelişki ve çatışmaları, kapitalist sistemin yıkımına götürecek dinamiği barındırır. Bu yüzden çağımız, emperyalizm ve proleter devrimler çağıdır.

3.) Emperyalist-kapitalist üretim ilişkilerinin birçok üretim alanında, yoğun bir şekilde gençlik ve hatta çocuk emeğine ihtiyaç duyuluyordu. ‘Sanayide çalışan genç unsurların’ sayısı çoğaltılıyordu. Makineli sanayinin gelişmesi sonucunda, kalifiye işçilerden ziyade, uzun süre çalışabilecek, dinamik güce sahip gençler, burjuva hegemonyası için daha cazip geliyordu. Yüz binlerce genç emekçi, üretim havzalarında, emeğinin son kertesine kadar sömürülüyordu.

4.) Gençlik yığınları üzerinde vuku bulan sömürü, emperyalizmin askeri iktidar aygıtı olan militarizmin gelişimiyle daha da katmerleşti. Emperyalist sömürgeciliğin, tüm dünyaya hâkim olması için verdiği bölgesel savaşlara, asker gücü olarak katılmak zorunda bırakılıyordu. Emeğin sömürüsüne eklenen militarizmin kirli yüzü, ilk olarak devrimci militan gençlik örgütlerinin kurulmasına vesile olacaktı. Ve böylece 1886 yılında, Belçika İşçi Partisi’nin desteğiyle “Genç Muhafızlar” oluşturuldu. Genç Muhafızlar, hem üretim sahalarındaki gençlik yığınlarını birleştirerek hâkim sınıfa karşı mücadelesini örgütlüyor, hem de anti-militarist çalışmalarıyla, emperyalist-kapitalist gericiliğin askeri olmamalarını öğretiyordu.

5.) İlerleyen yıllarda, hem emperyalist-kapitalist üretim ilişkilerinin hâkim olduğu ülkelerde, hem de geri bıraktırılmış ülkelerde, gerici sınıflara karşı, gençlik yığınlarının enerjisini açığa çıkaran, örgütleyen birçok gençlik örgütü doğmaya başlamıştı. Sınıf mücadelesinin gelişmesi, 1. Emperyalist paylaşım savaşının patlak vermesi ve en nihayetinde “17 Ekim Devrimi”nin etkisi sonucunda, bilimsel sosyalizmden etkilenerek hareket eden gençlik örgütleri dünyanın birçok yerinde gücünden bahsettiriyordu.

6.) Sovyet deneyiminde, içten içe gelişen yeni burjuvazinin hâkimiyetiyle birlikte geriye dönüşüm tamamlanmış ve proletaryanın ilk devleti sosyal emperyalist bir hal almıştı. Bu çizgi, çelişkinin evrenselliği yasasından bağımsız olamayacağı içindir ki, farklı biçimlerde Çin Halk Cumhuriyeti’nde boy verdi. Uluslar arası alanda sosyalist iktidar deneyimleri üzerine yürütülen tartışmalar, “57 Deklarasyonu” ve sonrasında keskin bir hal alıyor, “63 Polemikleri” yeni burjuvaziye dikkat çekip, Sovyet ve diğer deneyimlerin eksikliklerini ve hatalarını bilince çıkararak, Marksist devlet teorisini ilerletiyor ve proletaryanın iktidar mücadelesini devam ettiriyordu. Yeni burjuvazinin üst yapıdaki hâkimiyetinin kırılması için Mao’nun önderliğindeki Çin halkı, “Büyük Proleter Kültür Devrimi”ni (BPKD) gerçekleştirdi. BPKD’nin amaçları; yeni burjuvazinin fikirsel sefaletinin alt edilmesi, yeni insanın yaratılması, özel mülkiyetin ve dolayısıyla sınıfların var olduğu toplumun dönüştürülmesinin hızlanması, toplumun daha derinden devrimcileştirilmesi, revizyonizmin maddi koşullarının alt yapıda ve üst yapıda zayıflatılmasına yüklenilmesiydi. Ve bunların hepsini doğru bir çizginin önderliğinde, devrimci kitleler adına değil, devrimci kitlelerle birlikte yapılması oldukça büyük bir önem arz etmektedir.

7.) Tıpkı şanlı Ekim Devrimi’nde olduğu gibi, BPKD’nin etkileri sonucunda, , dünyanın birçok yerinde sosyalizme doğru yürüyüşün saygınlığı korunmuş ve ilerletilmiştir. Tüm irili ufaklı sosyalist-devrimci gençlik örgütleri, BPKD’nin açığa çıkarmış olduğu bilimsel önermelerden etkileniyor, ezilenlerin dünya gericiliğine karşı başlatmış olduğu bu büyük meydan okumayı, gıpta ile karşılıyorlardı. Türkiye-Kuzey Kürdistan’da olduğu gibi, dünyanın birçok yerinde, kitlelerin devrimci dönüşümü için BPKD ve onun açığa çıkardığı bilimsel bütünsellik rehber alınıyordu. “1966 Ocak Kasırgası” olarak tarihe not düşürülen BPKD’nin etkisi, 68 öğrenci hareketinin ortaya çıkmasında belirleyiciliği azımsanmayacak kadar fazladır.

8.) 2. Emperyalist paylaşım savaşı sonrası Avrupa, adeta bir enkaz yığınıydı. Aynı zamanda, savaşın getirmiş olduğu yıkımdan kaynaklı, genç nüfus oldukça azalmış durumdaydı. Bu enkazın ortadan kaldırılması ve yeni pazar dalaşında Avrupa emperyalizminin yerini alması için, tüm koşulları kabul eden ve pahalıya mal

olmayan bir iş gücüne ihtiyaç duyuluyordu. Yarı-sömürge ve de yarı-sömürge yarı-feodal ülkelerdeki iş gücü emperyalizmin iştahını oldukça kabartıyordu. Bundan dolayı, başta Türkiye-Kuzey Kürdistan olmak üzere, birçok ülkeden, genç işçi alımı başladı. 1950’lerin başlarında Almanya’ya gelmeye başlayan Türkiye ve Kuzey Kürdistanlı emekçiler, ilerleyen yıllarda, yapılan çeşitli anlaşmalar sonrasında, yığınlar halinde göç etmeye başladılar.

9.) Ekonomik nedenlerden dolayı başlayan göç, ileriki süreçlerde durmadı, aksine arttı! Sınıf mücadelesinin keskinleşmesi sonrasında, hâkim sınıfların kendi iktidar aygıtlarını sağlama almaları için başvurdukları 12 Eylül Askeri Faşist Cuntası (AFC), var olan ekonomik göçe, siyasal göçün eklenmesine sebebiyet verdi. 1980’li yılların başından itibaren on binlerce politik sığınmacı, Avrupa’nın çeşitli ülkelerine iltica etti.

10.)Önemli bir Türkiye-Kuzey Kürdistan gerçekliği olan ve ülkede 1990’ların başlarında yakıcılığını hissettiren Kürt Ulusal Sorunu, devrimci ulusal savaşın da kızgınlaşmasıyla, ulus bilincinin yükselmesine neden olmuştur. Bununla beraber, hakim sınıfların, Kürt halkına karşı gerçekleştirdiği düşük yoğunluklu savaşta, yüzlerce köy boşaltılmış ve on binlerce Kürt köylüsü ve işçisi, Avrupa’ya politik göçe zorlanmıştı.

11.)1970’li yılların ilk yarısında, Türkiye ve Kuzey Kürdistanlı emekçilerin, politik, ekonomik, sosyal ve birçok başka problemini çözmek üzere Avrupa’nın çeşitli yerlerinde dernekler kuruldu. Bu dernekleşme geliştikçe, kendisini merkezi bir yapıya dönüştürdü. ADHK’nun önceli olan ATÖF ve daha sonra ATİK inşa edildi. Bu inşa sürecinde, göçmen ve öğrenci gençliğin azımsanmayacak derecede emeği olmasına rağmen, gençlik çalışmalarını ayrı, özgün bir gençlik hareketinde merkezileştirmek yerine, Konfederasyon’a bağlı gençlik kolları işleyişi üzerinden hareket ediliyordu.

12.)Ekonomik göçe ek olarak politik göçün yaşanması ve böylece politik mülteci kuşağın giderek çoğalması, Türkiye-Kuzey Kürdistanlı göçmen derneklerinin özellikle politik yanının güçlenmesini, Türkiye-Kuzey Kürdistan coğrafyasındaki ve ayrıca mültecilerin bulundukları ülkelerdeki sınıf mücadelesine günbegün katılımını sağlıyordu. Politik mülteciler, 12 Eylül AFC’nın ve Kuzey Kürdistan’daki savaşın yükselişi sonucunda geldikleri Avrupa’da, mücadelelerini bırakmıyor, kitle ve sınıf örgütlerinde birleşerek, sınıf mücadelesinin parçası olmaya çalışıyorlardı.

13.)Politik mücadelenin kızgınlaşması ve gençliğin sorunlarının gün geçtikçe derinleşmesi sonucunda, Konfederasyon’a bağlı gençlik komisyonu, örgütsel anlamda bağımsız, politik anlamda Konfederasyon’un önderlik ettiği, özgün bir gençlik örgütlülüğü tartışmalarını, 1989 yılında başlattı. Almanya, Fransa, Avusturya, İsviçre, Hollanda ve Belçika’da yürütülen çalışmaların akabinde, YDG (Yeni Demokratik Gençlik), ilk kongresini 1990 yılında gerçekleştirerek kuruluşunu ilan etti. 1996 yılında düzenlediği 5. Kongresi’nde DGH ismini alan YDG, günün sorunlarına ve coğrafya gerçeğine daha somut olarak 14. Kurultayı’nda Avrupa Demokratik Gençlik Hareketi-ADGH yenilemesine gitti. 21. Kurultayı’nda ise, özellikle sınıflı toplum gerçekliğiyle biçimlenen örgütlerin isimlerinin, o örgütlerin niteliği, içeriği ve varlık nedenlerinin biçimsel ifadesi olması gerektiği gerçekliğinden ve anlayışından hareketle, Socialist Youth Movement-SYM (Sosyalist Gençlik Hareketi) ismini aldı.

2.  Bölüm

SYM’nin Niteliği ve Amaçları:

14.)Sınıf mücadelesi, kişilerin istemleri dışında, toplumsal bir gerçek olarak, tüm ezilenlerin ve buna bağlı olarak tüm ezilen sınıf gençliğinin yaşamlarını tayin eden hareketin merkezidir. SYM, sınıf savaşı gerçekliğine bağlı kalarak, ezilen sınıfların ve gençliğinin saflarında olduğunu beyan eder.

15.)SYM; politik kitle örgütlülüğü niteliğine dayalı çalışma yürütmeyi görev sayar. Politik kitle örgütlülüğü;

                  “Yeni İnsan” ve “Özgür Dünya” fikirselliğine sarılan, politik iktidar mücadelesinin gerekliliğini açıkça

savunan ve mücadele yürüttüğü her bir halkanın sosyo-ekonomik koşullarına bağlı olarak, insanlığın nihai kurtuluş projesi olan komünizme ulaşmak amacıyla sosyalizm bayrağının yükseltilmesinin dinamik gücü olacak halkın en ileri unsurlarının örgütlendiği kitle örgütleridir.

16.)SYM; bulunduğu coğrafyada yaşayan, başta işçi sınıfından olmak üzere, çeşitli ulus ve azınlık halklara, farklı sınıf ve tabakalara mensup, öğrenci, işsiz ve göçmen gençliğin politik kitle örgütüdür. Meşru çizgide mücadele yürütür. Emperyalist-kapitalist Avrupa’nın yegâne alternatifi olan, mülkiyet ilişkilerinin kolektifleştirildiği, yönetim ve idarenin alttan üste doğru halkın katılımıyla gerçekleştiği sosyalist ülkeler yaratma mücadelesinin meşru destekçisidir.

17.) SYM; reformlar için mücadeleyi, reformizme düşmeden yürütür. Reformizmle arasına keskin sınırlar çizer.

18.)SYM; bir dünya sitemi halini almış emperyalist-kapitalist hegemonyaya karşı, ezilen sınıf gençliğinin haklı- meşru isyanını örgütler. Gençlik yığınlarını, insanlığın nihai kurtuluş projesi olan komünizme ulaşmak amacıyla bilimsel sosyalizme doğru yönlendirmeye ve bu doğrultuda harekete geçirmeye çalışır.

19.)SYM; sınıfsız-sömürüsüz bir toplum yaratma yolunda, geçmişten günümüze uzanan (tarihsel) mücadele içerisinde seyrelen değişim ve dönüşümü materyalist (maddi) zeminde ele alan, bunların birbirleri arasındaki bağını kopuk değil, diyalektik (iç içe) gören, işçi sınıfı fikirsel bütünlüğünü ifade eden, bilimsel sosyalizmi, rehber ideoloji olarak görür.

20.) SYM; faaliyet alanlarında, ortak düşmana karşı birlikte yürüdüğü anti-emperyalist, anti-kapitalist ve anti- faşist gençlik örgütlülükleriyle politik birliktelikler kurar, lakin ideolojik mücadeleyi bir an olsun dahi ertelemez. Politik nesnelliğini koruyan eylem birlikteliklerini savunur

21.)SYM; Egemen sömürücü iktidarların her türlü aygıt ve araçlarıyla Avrupa’da ve dünyada yükseltmeye ve toplumda yaygınlaştırmaya çalıştıkları ırkçılığa karşı mücadele yürütür. Emperyalist-kapitalist üretim ilişkilerinin bir sonucu olarak ortaya çıkan “üstün ırk” kafatasçılığıyla gençlik yığınlarının zehirlenmesine izin vermez. Mülteci ve göçmenlere karşı geliştirilen her türlü ırkçı-milliyetçi algı, yaklaşım ve pratikleri teşhir ederek, karşı mücadele yürütür.

22.)SYM; anti-faşist mücadeleyi, yaşadığımız dünya sistemine karşı bir mücadele olarak görür. Faşizm, kapitalist ekonomik ilişkilerin bir sonucu olarak doğmuştur. O halde varlığı, ancak kapitalizmin tamamen ortadan kalkmasıyla mümkün olacaktır. Gerek faşizmin gerekse burjuva demokrasisinin temel gayesi, burjuva üretim ilişkilerinin devamlılığıdır. Faşizm ile burjuva demokrasisi arasındaki farkları bilir, ama birini diğerine tercih etmez.

23.)SYM; demokratik hak alma mücadelesini, sosyalizmin inşasına bir katkı olarak görür. Gençlik kitlelerinin kendiliğinden gelişen mücadelelerinde yer alır, onların en ileri unsurlarını örgütler. Akademik, ekonomik ve demokratik alandaki faaliyetleri küçümsemez. Hak alma mücadelesini, örgütlülük bilincini geliştirecek düzeyde yürütmeyi hedef alır.

24.)SYM; göçmenler üzerinde uygulanan çifte standarda karşı çıkar. Yerli halkların ( seçme ve seçilme vb.) haklarından, göçmenlerin de yararlanmasını talep eder. Yerli halklarla göçmenler arasındaki ayrımın, sistem eliyle kızıştırılmasını teşhir eder. Ezilen gençlik yığınları içerisinde, yerli-göçmen sınıf dayanışmasının üstünlüğünü savunur.

25.)SYM; Avrupa’da kapitalizmin en yoz araçlarından biri olan uyuşturucu kullanımının “meşru” gösterilerek, gençlik yığınlarının sinsice geleceksizleştirilmesine karşı duruş sergiler. ‘Yeni İnsan’ düşünselliği içerisinde gençlik kitlelerini duyarlı kılar ve eğitir.

26.)SYM; emperyalist hegemonyanın daha fazla sömürü için gerçekleştirdiği, uşak rejimler aracılığıyla kışkırttığı savaşlara karşı çıkar. Halk sınıf ve tabakalarının lehine olan haklı savaşları sahiplenir, meşruluğunun propagandasını yapar.

27.)SYM; emperyalist-kapitalist dünyanın pazar dalaşı sonucunda ortaya çıkan G20, NATO, Şanghay Beşlisi, Akdeniz Ülkeleri Birliği v.b. birlikteliklere karşı olduğunu beyan eder. Bu tür emperyalist paylaşım paktlarını teşhir eder, bunlara karşı aktif mücadele yürütür.

28.)SYM; “Banliyö” olarak adlandırılan, göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde özel çalışmalar yürütür. Çünkü bu bölgeler, sınıf savaşımının en keskin hissedildiği bölgelerdir. Hem sınıfsal, hem de sahip oldukları göçmen kimliklerinden dolayı “getto”lara itilen gençlik kitleleri, sisteme olan kinleri ve her an patlama özellikleriyle, devrimci durumun adeta olmadığı Avrupa coğrafyasındaki “getto”ları, devrimci durumun oluştuğu bölgelere dönüştürmektedirler.

29.)SYM; liselerde ve üniversitelerde özel çalışma yürütür. Bugünün burjuva eğitim anlayışının somut sorunlarından biri olan “Bologna sürecine” karşı çıkar. Eğitimin ticarileştirilmesine, sermaye merkezli ele alınmasına karşı çıkar. Eğitimi bir sistem sorunu olarak görür. Ancak ve ancak sistemin köklü değişmesini hedefleyen gençliğin birebir katılımcısı olduğu, eğitim alanında kararların birlikte alınarak, toplumsal üretimden kopuk olmadan oluşturulacak “Sosyalist Üniversite Komünleri” için mücadele yürütür. Bugünün sorunlarını yarına havale etmez. Akademik alan çalışmasını, programına denk düşen kararlılıkla sürdürür.

30.)SYM; yaşadığı coğrafyada geçmiş süreçte var olan, devrimci-sosyalist gençlik örgütlerinin tecrübe ve birikimlerine sahip çıkar. Bu tecrübe ve birikimleri, günün koşullarına uyarlayarak ilerletir.

31.)SYM; uluslararası alanda, devrimci-sosyalist ve demokratik gençlik hareketleriyle birliktelikler kurar. Dünya gericiliğine karşı, gençliğin devrimci meşru mücadelesini örgütleyecek, “Anti-emperyalist Gençlik Koordinasyonu”nu inşa etmeyi görev bilir.

32.)SYM; özelde Türkiye-Kuzey Kürdistan’da olmak üzere, tüm sosyal ve ulusal devrimci kurtuluş savaşlarını destekler, sahip çıkar.

33.)SYM; “Ulusların Kendi Kaderini Tahin Hakkı”nı kayıtsız şartsız savunur. Gençlik yığınları içerisinde bunun propagandasını yapar. Her türden ulusal imtiyaza, milli ayrımcılığa karşı çıkar. Tüm uluslar arasında tam hak eşitliğini savunur.

34.)SYM; ataerkil toplumun sonucu olarak ortaya çıkan cinsiyet ayrımcılığına karşı çıkar. ‘Kadın/ LGBTİ sorunu’ olarak ifade edilen meseleyi ‘cinsler arası eşitsizlik sorunu’ olarak görür ve toplumsal kurtuluşun, “cins bilinçli sınıf mücadelesi, sınıf bilinçli cins mücadelesi” perspektifinden geçtiğini savunur. Gençlik içerisinde hakim olan erk-ek egemen düşünce ve bunun yansıması olan pratiklere karşı mücadele yürütür. Erk-ek egemen cinsler arası eşitsizlik sorunu’na dair içe ve dışa yönelik üç alanda mücadele yürütür, bunlar; ideolojik, mevcut kadın ve LGBTİ problemleri ve kadının ve LGBTİ’lerin önderlik misyonudur. Binlerce yıldır ezilen cins olan kadının ve LGBTİ’lerin, yarının özgür dünyasında kendisini şimdiden var edebilmesinin biçimsel bir aracı olarak pozitif ayrımcılığı savunur.

35.) SYM; kadın ve LGBTİ alanında mücadele yürüten kurum ve örgütlenmeleri destekler, özellikle sosyalizm perspektifli kadın örgütleri ve LGBTİ örgütleriyle ilişkiler kurar, bunların çalışmalarını destekler.

36.) Cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim, biyolojik cinsiyet kimliğini temel alan“heteronormatif” (ikili cinsiyet sistemi kuralları) toplumsal algı ve normlar üzerinden ifade edilemeyeceği gibi, bir hastalık veya burjuva sapkınlığı olarak da ele alınıp yadırganamayacak doğal yönelimlerdir. SYM, sistemin “kutsal aile” ideolojisi ve bu temeldeki geleneksel ahlak, heteroseksist ve heteronormatif burjuva anlayışlarından tamamen kopar.

Toplumun genelinde ve gençlik saflarında LGBTİ’lere (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, İnterseks) karşı geliştirilen her türlü heteroseksist, heteronormatif algı ve bunun yansıması olan fiziksel cinsel, ekonomik, psikolojik vb. şiddet, inkar etme ve ötekileştirme gibi küçümseyici aşağılayıcı vb. tutumların hepsini mevcut üretim ilişkilerinden bağımsız görmeyerek karşı çıkar. Bu temelde LGBTİ’lerin, diğer cinsiyet kimlikleriyle (kadın-erkek) tam hak eşitliğini savunur ve örgütlenmelerinin destekçisi olur.

37.)Emperyalist-kapitalist dünya gericiliği, sadece insanın değil aynı zamanda insanlığın, tüm bitki ve canlıların üzerinde yaşadığı dünyaya, sermaye merkezli yaklaşmasından dolayı, talan etmekte, bir bilinmeze doğru sürüklemektedir. Doğamızın yaşadığı güncel sorunların ezici bir çoğunluğu, hâkim üretim ilişkileri sonucunda meydana gelmektedir. SYM, insanlığın ve tüm canlıların yaşadığı dünya’nın korunması için yegâne yöntemin doğa merkezli hareket edilmesi olduğunu savunur. Çevreyi talan eden, GDO (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) denemeleriyle toprağı ve dolayısıyla canlıları zehirleyen, nükleer patlamalarla geleceğe kara delikler açan anlayışlara karşı mücadele eder. Çevre sorunundaki yaklaşımını sivil toplum örgütlerine havale etmez. Çevre sorununu bugünden gündemine alarak özel bir politika belirlemekle birlikte, yaşanılan sorunlardan tümden kurtuluş için, insanlığın kurtuluş mücadelesine işaret eder.

38.)SYM; emperyalist-kapitalist sistemin ideolojik olarak kullandığı aygıtlardan olan bilim-kültür-sanat cephesinin kitleler üzerindeki derin etkilerini bilir. Gençlik kitlelerinin öğrenmeye, algılamaya ve araştırmaya olan yatkınlığından dolayı, bilim-kültür ve sanat cephesi her zaman büyük bir öneme sahiptir. Burjuva fikirselliğinin bu alandaki saldırılarını göğüsleyebilmek, yarının yeni insanını yaratabilmek için, bugünden devrimci bilim- kültür ve sanat cephesinin oluşmasını savunur. Bünyesinde oluşturduğu bilim- kültür ve sanat komisyonları önderliğinde, halk saflarında bulunan uluslararası bilim insanları, sanatçı ve yazarların oluşturdukları enternasyonal bilim-kültür ve sanat kurum ve birliklerini destekler.

3.  BÖLÜM

SYM’nin Çalışma Tarzı

39.)SYM; sınıf mücadelesini merkezine alan, ekonomik-sosyal ve diğer sorunlara, sınıf mücadelesi merceğinden bakan bir çalışma yürütür.

40.)SYM; toplumdan doğaya, hareketten değişime kadar her şeyin zıtların birliği ve mücadelesinin ürünü olduğunu bilir. Çelişki yasasını, bilimsel sosyalizmin temel yasası olarak ele alır. Her şeyin ikiye bölüneceği gerçekliğinden yola çıkarak, iki çizgi mücadelesini, en özlü ifadesiyle doğru-yanlış mücadelesini, kendi varlığının temeli olarak görür ve uygular.

41.)SYM; kitlelerden kitlelere politikasını esas alır. Tarihin gerçek yaratıcıları olan kitleler (ezilen sınıflar) olmadan, hiç bir şey olmayacağını savunur. Doğru fikirleri kitlelerden alıp, derli toplu hale getirip tekrardan kitlelere gitmeyi, hem kitlelerin öğrencisi hem de öğretmeni olmayı görev bilir. Tüm bunları yaparken, kitlelerin geri yanlarıyla uzlaşmacılığa düşmez, kitle kuyrukçuluğu yapmaz.

42.)SYM; kitleleri sadece ortak düşmana karşı durmaya çağırarak hareket etmeyi benimsemez. Onların (kitlelerin) taleplerini önemser, hak alma mücadelesini destekler, ama aynı zamanda denetleyerek sınıf mücadelesinin devindirici gücüne katkı sunmasını sağlar.

43.)SYM; yürüttüğü tüm çalışmalarda, programının propagandasını yapmayı merkezine alır. Ekonomik- demokratik-akademik hak alma mücadelesinin, birebir kitleler tarafından uygulanmasını savunur. Bu mücadeleye önderlik ederek sistemin bütünlüklü teşhirini gerçekleştirir.

44.)SYM; kendi ve ADHK bileşen örgütlerinin gücüne dayalı faaliyet yürütmeyi esas alır. Dost kurumlardan gelecek yardımları esenlikle karşılar, bu yardımları hiçbir politik taviz vermeksizin kabul eder.

45.)SYM; tüm anti-emperyalist, anti-kapitalist, anti-faşist, anti-feodal, devrimci, sosyalist, bilimsel, komünist gençlik örgütleriyle birlikte faaliyet yürütür. “Cepheyi geniş, hedefi dar tut” siyasetini güder.

46.)SYM; ideolojik olarak aynı çizgide olan fakat örgütsel farklılıklardan kaynaklı, ayrı yapılanmalarda faaliyet yürüten kurumların birlikteliklerini savunur.

47.)SYM; platform düzeyinde anlaşmalarda ideolojik birlik aramaz. Özgül soruna ilişkin, özgül çözümlere dayalı hareket eder. Platform gerçekliğini bunun üzerinden örer.

48.)SYM; ittifak içerisinde bulunduğu kurumlara karşı sekter, liberal, karalayıcı, yıkıcı, eklektik davranışlardan kaçınır. Halk sınıf ve tabakalarının rahatsız olduğu böylesi tutumlardan uzak durur. Halkın çıkarlarını ön planda tutar ama ideolojik mücadeleye bir an olsun ara vermez. İdeolojik mücadelenin – doğru yöntem önderliğinde- ittifak siyasetini güçlendireceğini bilir. Açık ideolojik münakaşadan yana tavır alır.

49.)SYM; eylemde birliği, ajitasyon ve propagandada serbestlik ilkesini savunur.

SOCIALIST YOUTH MOVEMENT TÜZÜĞÜ

MADDE 1 – Gençlik örgütümüzün adı Socialist Youth Movement-SYM’dir.

MADDE 2 – Gençlik örgütümüzün amblemi, kırmızı zemin üzerine sarı renkli SYM kısaltması, açılımı ve yıldızdan oluşmaktadır.

MADDE 3 – Socialist Youth Movement-SYM’nin amaçları, programında belirtildiği gibidir.

MADDE 4- SYM, çatı örgütümüz olan Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu (ADHK)’na bağlı olup, özgün örgütsel bağımsızlığını koruyarak, programında yazılı olan amaçları doğrultusunda, başka örgüt, kuruluş, çevre ve kişilerle birlikte çalışır, eylem birliğine girer.

MADDE 5

SYM’YE ÜYELİK

A- SYM’nin tüzüğünü kabul eden,

B- SYM’nin amaçları doğrultusunda çalışan,

C- SYM’nin aidatını düzenli bir şekilde ödeyen,

D- 13-30 yaş arasındaki gençler SYM’ne üye olabilir. SYM üyelik süreci;

SYM’ne üye olmak isteyen adaylar, bulunduğu alanda, yoksa en yakın alandaki SYM temsilciliğine yazılı olarak üye başvurusunda bulunur. Yetkili SYM temsilciliği, üyelik başvurusunu değerlendirip, en geç bir ay içinde başvuru sahibine sonucu bildirir. Başvuruda bulunan aday açısından, adayın üyeliği fiilen başlamış olur. Kararın olumlu olması halinde, başvuruda bulunan adayın üyeliği resmen başlamıştır. Üyelik kabulünün gerçekleşmemesi halinde, yetkili SYM temsilciliğinin üyeliğe kabul etmeme gerekçesi ilgili adaya bildirilir. Adayın, bu karara itiraz hakkı vardır. İtirazdan sonra, en az bir ay içinde cevap yazılı olarak adaya iletilir. Bu süreç içerisinde adayın seçme ve seçilme hakkı yoktur.

MADDE 6

ÜYENİN HAKLARI

Her üyenin, SYM’nin çalışma tarzı ve izleyeceği politikanın tespitine katılma, yönetim ve denetim organlarını eleştirme, öneri sunma hakkı vardır. Genel kurultaydan üç ay önce üyeliği kabul edilmiş olan her üye, yönetim ve denetim organlarına seçme ve seçilme hakkına sahiptir.

MADDE 7

SYM ÜYESİNİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ

Her SYM üyesi, SYM’nin amaçları ve tüzüğünü kavramakla, SYM Genel Kurultayı’nda alınan kararlara uymakla, seçilmiş yönetim organlarının kararlarını uygulamakla yükümlüdür. Her SYM üyesi bulunduğu alanda, SYM faaliyetini sürdürmek, gençliğin sorunlarıyla ilgilenmek ve gençliği, SYM çatısı altında örgütlemekle yükümlüdür.

Her SYM üyesi, kendisini siyasal, kültürel, entelektüel yönden geliştirmekle, olaylar karşısında sorgulayıcı, araştırmacı ve incelemeci olmakla, kendisini çok yönlü geliştirmekle yükümlüdür.

MADDE 8

ÜYELİKTEN ÇIKMA

Her SYM üyesi, gerekçesini yazılı olarak bildirerek üyelikten çıkabilir.

MADDE 9

ÜYELİKTEN ÇIKARILMA

A- SYM tüzüğüne uymayanlar,

B- SYM faaliyetlerine sistematik olarak, mazeretsiz katılmayanlar, C- SYM aleyhinde dışarıda bilinçli propaganda yapanlar,

D- SYM aidatını üç ay sistematik ödemeyenler,

Üyesi bulundukları alandaki SYM yetkili organının, iki kez yazılı uyarısından sonra üyelikten düşürülür.

MADDE 10

DELEGELİK

A- Delege temsiliyeti, dönem komisyonu tarafından, somut koşullar göz önünde bulundurularak belirlenir.

B- Bir önceki dönemin SYM Komisyon ve Denetim Kurulu üyeleri, Genel Kurultay’ın doğal delegeleridirler. C- Delegeler, SYM üyeleri arasından ve SYM üyelerince seçilir.

D- Şehir Komitelerinin olmadığı yerlerde, Bölge Komitelerince, Bölge Komitelerinin olmadığı yerlerde, Komisyon onayıyla var olan temsilcilerin, delege olarak Kurultay’a katılımları sağlanır.

MADDE 11

SYM ORGANLARI

A-SYM Genel Kurultayı B-SYM Genel Komisyonu

C-SYM Merkezi Denetim Organı D-SYM Ülke Komiteleri

E-SYM Bölge Komiteleri F-SYM Şehir Komiteleri G-Semt Komiteleri

H-Öğrenci Komiteleri I-İşçi Komiteleri

Önderlik Organlarında Pozitif Ayrımcılık ve Kota Sistemi

Kadın ve LGBTİ inisiyatifinin artırılması için yerellerde ve merkezi önderlikte, programında anlayış olarak savunmuş olduğu pozitif ayrımcılığın uygulama biçimlerinden biri olarak %50 kadın ve LGBTİ kotasını uygular. Yerel ve merkezi önderliklerde %50 kadın ve LGBTİ kotasının uygulanamadığı durumlarda, o alanlarda genç kadınların ve LGBTİ’lerin örgütlenmesi perspektifi ile, alanı boş bırakmadan, kadın ve LGBTİ’lerin temsil haklarını saklı tutar. Kadın ve LGBTİ’lerin örgütlendikleri anda, geçici olarak doldurulan ancak temsil haklarının saklı bulunduğu alana kadın ve LGBTİ’lerin atanmaları sağlanır.

MADDE 12

SYM Genel Kurultayı

A- SYM Genel Kurultayı, SYM’nin en yüksek organıdır.

B- SYM Genel Kurultayı iki yılda bir kere ve SYM Genel Komisyonu’nun en az bir ay önce yapacağı yazılı çağrıyla toplanır.

C- SYM Genel Kurultayı, SYM’nin tüm alan örgütlerinin, 9. Madde’ de belirtilen şekilde seçtikleri delegeler ve SYM Genel Komisyonu’nun üyelerinden oluşur.

D- SYM Genel Kurultayı, SYM Genel Komisyonunun çalışma tarzını, siyasal yönelimini ve mali raporunu tartışır, oylama ile ya aklar ya da mahkûm eder.

E- Genel Kurultay, gelecek dönemde yapılacak çalışma ve izlenecek politik hattı belirler, yeni Genel Komisyon ve Denetim Kurulu üyelerini seçer.

F- Genel Kurultay iki senede bir (1) kere yapılır.

SYM’nin Olağanüstü Genel Kurultayı

Olağanüstü Genel Kurultay, çok özel koşullarda, SYM Genel Komisyonu’nun üyelere hitaben yazılı çağrısıyla, çağrıdan sonraki ilk bir aylık zaman zarfında toplanır. Ya da SYM üyelerinin 3/2’ sinin yazılı talebiyle bir ay içinde toplanır.

MADDE 13

SYM Genel Komisyonu

A- Genel Komisyon, iki kurultay arasında SYM’nin en yüksek organıdır.

B- Genel Komisyon üyeleri, Kurultay iradesi tarafından seçilirler ve SYM Kurultayı’na karşı sorumludurlar.

C- SYM Komisyonunun üye ve yedek üye seçimi açık oyla yapılır. Komisyon asıl ve yedek üye sayısı, kongre iradesi tarafından belirlenir.

D- SYM Genel Komisyonu, Kurultaydan sonra, en geç 15 gün içinde toplanarak, kendi arasında görev bölümü yapar. E- SYM Genel Komisyonu;

  • Dönem Temsilciliği
  • Sekreter
  • Yürütme
  • Mali Sorumlu
  • Kültür ve Sanat Sorumlusu, Enternasyonal İlişkiler Sorumlusu, Basın ve Yayın Kurulu’ndan oluşur.

Koşulları olmadığı takdirde, komisyon sorumlu seçmez.

-Dönem temsilciliğine en az biri kadın olmak üzere iki komisyon üyesi seçilir. Merkezi yönetim organında LGBTİ’lerin bulunması halinde ise, en az biri kadın, biri LGBTİ olmak üzere üç komisyon üyesi seçilir. Dönem Temsilcileri, Merkezi Komisyonda aynı yetkilere sahiptirler.

Yürütmenin Görevleri: Komisyonun bir araya gelemediği zamanlarda, acil gelişmelerin olduğu zamanlarda, ani politik tavırların geliştirilmesi gereken durumlarda, yürütme tarafından karar alınıp, uygulanabilir. Yürütmenin aldığı tüm kararlar, Merkezi Komisyon tarafından iptal edilebilir. Yürütme, en az üç kişiden oluşur. Dönem önderliğinin ihtiyacına göre, komisyon üyelerinin sayı çoğunluğunu geçmeyecek şekilde güçlendirilebilir.

G- SYM Genel Komisyonu, kurultay, tüzük ve SYM Genel Komisyon kararlarına uymayan üye ve organların üyeliğini, Denetim Kurulu kararıyla, ikinci uyarıdan sonra dondurma hakkına sahiptir.

H- Üyeliği dondurulan üye veya organın, karara itiraz hakkı olmakla beraber, itirazını bir sonraki kurultaya getirme hakkı da vardır.

I- Genel Komisyon kararlarını salt çoğunlukla alır.

İ- Genel Komisyon, toplantılarına iki kez üst üste mazeretsiz katılmayanlar, Genel Komisyon üyelerine SYM Genel Komisyonu ihtar verir ve iki bu ihtardan sonra, üyenin savunması alınıp, değerlendirildikten sonra, üyeliği dondurulabilir.

J- Gençlik Komisyonu, komisyon üyelerinden disiplinsizlik yapanlara uyarıda bulunma hakkına sahiptir. İki uyarıdan sonra disiplinsizliğin devamı halinde üyeliği dondurulur.

K- Gençlik Komisyon üyelerine, alt organlar örgütsel planda doğrudan tutum alamazlar. Merkezi Komisyonda bulunan üyeye ilişkin eleştirileri, kendi organları tarafından değerlendirilerek, Gençlik Komisyonu’na sunulur. Alt

organın eleştirileri dâhilinde, komisyon üyesinin, siyasal yönelimi ve çalışma yöntemi gözden geçirilir. Alınan karar doğrultusunda, eleştirisi olan organ ilk Merkezi Komisyon toplantısı sonrasında bilgilendirilir.

L- Genel Komisyon toplantıları üç ayda bir kez, ülke komiteleri iki ayda bir kez, bölge komiteleri ise her ay bir kez toplanır.

MADDE 14

DENETİM KURULU

A- Denetim Kurulu, SYM Genel Kurultayı’nda, delegeler tarafından seçilir. B- Denetim Kurulu, üç kişi tarafından oluşturulur.

C- Denetim Kurulu, Genel Komisyonun, kurultay kararlarına ve tüzüğe uyup uymadığını denetlemekle yükümlüdür. D- Denetim Kurulu, Genel Kurultay’dan en az on gün önce, Genel Komisyonun mali ve faaliyet raporlarını alıp incelemekle yükümlüdür.

E- Denetim Kurulu, zaman zaman ve ihtiyaç duyması halinde Genel Komisyon faaliyetleri ve çalışma tarzı hakkında SYM organlarına rapor hazırlayıp sunabilir.

F- Denetim Kurulu, SYM üyeleri ve organları arasında oluşabilecek muhtemel anlaşmazlıklara, Genel Komisyonun ve ilgili tarafın talebi üzerine müdahale edip, denetler ve rapor tutar.

G- Denetim Kurulu, Genel Komisyon ile sürekli ilişki halinde olarak, normal zamanda toplanmayan organı uyarır ve toplantıya çağırır.

H- Denetim Kurulu’ndan en az bir üye, Merkezi Komisyon toplantılarına katılmakla mükelleftir. I- Denetim Kurulu söz hakkına sahiptir ama oy hakkı bulunmamaktadır.

MADDE 15

SYM’NİN MALİ KAYNAKLARI

SYM’nin düzenli gelir kaynakları üye aidatlarından oluşur. Bunun dışında; bağışlardan, yayınlardan ve çeşitli etkinliklerden düzensiz gelirler elde eder. SYM bütçesi, Genel Komisyon tarafından ayarlanır.

MADDE 16 – SYM Tüzüğü, üçte iki kurultay çoğunluğu ile bütün noktalarda değiştirebilir.

MADDE 17 – SYM örgütlülüğü, SYM Genel Kurultayı’nın 5/4 çoğunluğunun alacağı karar ile dağıtılabilinir. Mal varlığı ile ilgili kararı kurultay alır.

BU TÜZÜK 17 MADDEDEN OLUŞMAKTADIR.