Emperyalist güçlerin pazar savaşlarının bugünkü adresi Ukrayna oldu. Ukrayna’nın işgal edilme gayesi ile geçmişten bugüne, Lenin yoldaşın dediği gibi:
”Kapitalist düzen içinde, bir yanda üretici güçlerin gelişmesi ve sermaye birikimi ile diğer yanda mali sermaye için sömürgelerin ve etki alanlarının paylaşılması arasındaki eşitsizliği ortadan kaldırmanın savaştan başka bir yolu var mıdır?”
Kapitalist düzen içerisinde ekonomik açıdan pazarların paylaşımının savaştan başka çaresi yoktur. Bugün Ukrayna’da yaşananda budur.
ABD başta olmak üzere Avrupa ve diğer cephe olan Çin ve Rusya: pazar savaşları bu ülkelerin tekelci kapitalizm, mal ve sermaye fazlasına karşı pazar alanlarını genişletme amaçları doğrultusunda bugün Ukrayna da bu durum çatışmalara yol açtı.
ABD’nin tekelci sermayesi bugün birçok alanda güç kaybetmektedir. Süreç içerisindeki en yakın ittifakı olan İngiltere ile dünya üzerinde kaybettiği alanları tekrar ele geçirme ve talan etme siyasetini gerçekleştirmeye başladı. Rusya’nın Avrupa içerisinde genişlemesine karşın, Rusya ile sınır olan ülkelere askeri üs ve pazar alanlarını daraltmaya çalışmaktadır. Çin’e de ekonomik yaptırım, Tayvan’a askeri üs ile Çin’nin pazar alanını kısıtlamaya, diğer yandan Almanya’ya karşı da Rusya ile enerji ve birçok altyapı ortaklıkların sonlandırmaya ve Almanya’nın piyasalardaki genişlemesinin önüne geçmeye çalışmaktadır. Bugünkü tüm çelişkiler Ukrayna üzerinde halkların daha da ezilmesine, birbirleri ile savaşmasına neden oluyor.
Emperyalizm dünya üzerinde yoksulluğu derinleştirerek; İnsanları savaşlar ile topraklarından göç ettirerek, daha iyi bir yaşam ümidiyle mültecileştiren, ekolojik tahribat ile yaşayan her canlıyı yok oluşa sürükleyen ve iyice ayyuka çıkan kirli siyasetleri: Kapitalistlerin yarattığı bu talana karşı aymazlığı gün geçtikçe teşhir olmaktadır.
Almanya’nın artan silah satışları ile dolaylı olarak savaşları teşvik etmesi, Deutsche bank ile kara para aklamaları, Balkan ülkelerinde hakimiyet kurmaya çalışarak; ucuz emeğin sömürüsü, Fransa’nın; Cezayir, Libya ve Afrika ülkelerinde ki istikrarsızlığı arttırarak bu ülkeleri sömürmesi, İsviçre bankalarında; kaçakçıların, işkence ve savaş suçlularının yasa dışı bir şekilde milyarlarca doların aklanması ve daha sayamadığımız kirlenme Avrupa demokrasinde gerçekleşirken, bugünkü bu durum gençliğin sisteme karşı çelişkilerini de keskinleştiriyor.
Diğer bir yandan AB-ABD emperyalizmi, Rusya üzerinden gençliğe geçmişte yarattığı soğuk savaş psikolojisini geri getirmeye çalışmaktadır. Batılı güçlerin göstermelik demokrasileri ve derinleşen yoksullaşma, halkların kapitalizme olan çelişkilerini keskinleştirmekte, bu duruma karşı Rusya’yı ve Çin’i düşman olarak göstererek halkları birbirine kırarak, kendi egemen anlayışlarını var ettirmeye çabalıyorlar. Bugün sözde sosyal demokrat iktidarları içerisinde gençliği ve tüm emekçi halkları sindirmeye çalışmaktadırlar. Kapitalizm derin bir ekonomik ve siyasi krizin içerisine doğru sürüklenirken, halkları da savaşlara sürüklüyor. Gençliğe dayatılmak istenen korku ve savaş kaygılarıdır. Emperyalizmin savaş gücü ve emperyalist Rusya’nın Ukrayna’yı işgali de bugün bizlere bunu göstermektedir.
Bu duruma karşı biz gençlerin emperyalist pazar savaşlarına karşı çıkması, haksız savaşları bulunduğumuz her alanda teşhir etmemiz ve bu sömürü sistemine karşı başkaldırıyı örgütlememiz gerekmektedir. Tekelci kapitalizm yani emperyalizm var oldukça savaşlar da çıkmaya devam edecektir.
Kahrolsun Nato, ABD ve Rusya emperyalizmi, yaşasın Sosyalizm!
SYM KOLEKTİF